1.TEVHİD NEDİR?

Tevhid kelimesi sözlükte "tek ve bir olmak" manasına gelen vahd (vahdet, vühûd) kökünden türemiştir.

Bir şeyin tek ve bir olduğunu kabul etmek manasına gelen tevhîd sözcüğü, dinde Allah'ın birliğini kabul

etmek anlamını taşır. Tevhidin zıttı şirktir. Bu nedenle Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın birliğini konu

edinen kavramların yanı sıra O'nun şerikinin bulunmadığından da bahsedilir. Tevhid kelimesi Kur'an'da

doğrudan geçmez ancak vahd kökünden gelen vâhid, ahad vahde gibi kelimelerle bu durum ifade

edilir.Allah’ı birleyen bir müslümana muvahhid (birleyen) denir.

2.TEVHİDİN ÖNEMİ

Tevhidin önemini ayetler ışığında şöyle sıralayabiliriz;

1.TEVHİD YARATILIŞ GAYESİDİR

ََِٚب َخٍَْم ُذاٌِْجََّٓٚاِْلْْٔ َظا١ٌَِلَِّْْعُجذُِْٚ Ben cinler ve insanları yalnızca bana ibadet(birlesinler) etsinler diye yarattım. (51/Zâriyat, 56)

2.TEVHİD TÜM RASULLERİN DAVETİDİR

ََٰٓٓ۬
َٚ ََِٓباَْس َعٍَْٕب ِ ْٓلَْجٍِ َه ِ ْٓ َس ُعٛ ٍياَِّلُْٔٛ َٓدٟا١ٌَِْ ِٗأََُّٗ َلْاٌَِٗاَِّلْأََبفَب ْعُجذُٚ ِْ

Senden önce gönderdiğimiz her resûle: “Şüphesiz ki benden başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. O hâlde yalnızca bana kulluk/ibadet edin.” diye vahyetmişizdir. (21/Enbiyâ, 25)

ُۜ
ٌََٚمَْذ َث َعثَْٕبفٟوُ ًِّاَُِّ ٍخ َس ُعٛالْاَ ِْا ْعُجذُٚا هَاللّٰ َٚا ْجزَُِٕجٛااٌطَّبغُٛ ََۚدفَ ِّْٕ ُُْٙ َِ َْٓ٘ذَٜ هُاللّٰ َٚ ِْٕ ُُْٙ َِ ْٓ َدمَّ ْذ َع١ٍَْ ِٗاٌ َّع َلٌََخُفَغ١ ُشٚا ِفٟاْلَْْس ِضفَبْٔظُ ُشٚاو١َْ َف

و َ ب َ ْ َع ب ِ ل َ ج خ ُ ا ْ ٌ ُ ّ ى َ ِ ز ّ ث ١ َ ٓ Andolsun ki biz her ümmet arasında: “Allah‟a ibadet/kulluk edin ve tağuttan kaçının.” (diye tebliğ etmesi için)

resûl göndermişizdir. Allah içlerinden kimisine hidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezip dolaşın ve yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bir bakın. (16/Nahl, 36)

َََََََْْٰ ََََُُُّْٰۜ ٌمذاْس َعٍَٕبُٔٛ ادباٌِٝلْٛ ِٗفمب َي ٠َبلَِْٛا ْعُجذُٚا هَاللّٰ َِبٌىُْ ِٓاٌِ ٍٗغ١َْ ُشُٖأَِٟٓا َخب ُف َع١ٍْىُْ َعزا َة ٠ٍََْٛ َعظ١ٍُ

Andolsun ki, Nuh‟u kavmine (peygamber olarak) yolladık. Demişti ki: “Ey kavmim! Allah‟a ibadet/kulluk edin. Sizin O‟ndan başka (ibadeti hak eden) bir ilahınız yoktur. Şüphesiz ki ben, sizler için o büyük günün azabından korkmaktayım.” (7/A'râf, 59)

َٚاٌِٰٝ َعبٍداََخبُُُْ٘٘ٛداُۜالَبَي٠َبلََِْٛاْعُجذُٚا هَاللَِّٰبٌَىُُِْْٓاٌٍِٰٗغ١َُْشُُٖۜاَفََلَرَزَّمَُْٛ Âd Kavmi'ne de kardeşleri Hud‟u (peygamber olarak yolladık). Demişti ki: “Ey kavmim! Allah‟a ibadet/kulluk

edin. Sizin O‟ndan başka (ibadeti hak eden) bir ilahınız yoktur. Korkup sakınmayacak mısınız?” (7/A'râf, 65)

ٰ َ َ َۢ َ َُ ْٰ ََُُْْۜٓ مْ ُُٰۜ َُ َُٰاََ َََُْْٓ َ ٚاٌِٝثّٛدَا َخبُُ٘صبٌِ اذبلب َي ٠َبلَْٛا ْعُجذُٚا هَاللِّٰبٌىُ ِٓاٌٍِٗغ١َْشٖلذ َجبءرىُ َث١َّٕخ ِٓسثّىُِ٘زَٖٔبلخ هاللٌّٰىُا٠َخفزسَٚ٘بركوًفٟاْسض هاللّٰٚلْ

ََََََُُُُِِِِِِْْْْْ ر َ َّ غ ُّ ٛ ٘ َ ب ِث ُغ َٓ ٛ ٍء ف َ ١َ ك ْ ُخ ز َ و ُ ُْ َع ز َ ا مة ا َ ٌ ١ مُ

Ve Semud Kavmi'ne de kardeşleri Salih‟i (peygamber olarak yolladık). Demişti ki: “Ey kavmim! Allah‟a kulluk/ibadet edin. Sizin O‟ndan başka (ibadeti hak eden) bir ilahınız yoktur. Şüphesiz ki Ra bbinizden size

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

apaçık bir (mucize) geldi. Bu, Allah‟ın dişi devesi, sizin için bir ayet/mucizedir. Onu bırakın, Allah‟ın arzında otlasın. Sakın ona bir kötülük etmeye kalkmayın. Yoksa can yakıcı bir azap sizi yakalar.” (7/A'râf, 73)

َََُْٰۜ َََُُُْْْٰۜٓمَََََََََُُّْْْْٓ ٚاٌِِٝذ٠ََٓاَخبُُ٘شُع١ْاجبلبَي٠َبلَْٛاْعُجذُٚا هَاللِّٰبٌىُِٓاٌٍِٗغ١َْشٖلذ َجبءرىَُث١َّٕخِٓسثّىُفبْٚفٛااٌى١ًَْٚا١ٌَّضاَْٚلْرْجَخُغٛاإٌبطاش١َبءُُ٘ٚلْ

َََََََََََُُِِِْْْْْ ر ُ ْ ف ِ غ ذ ُ ٚ ا ِ ف ٟ ا ْ لْ َ ْ س ِض َ ث ْ ع ذ َ ا ِ ْص َ لَ ِ د َ ٙ ُۜ ب ٰ ر ِ ٌ ى ُ ْ ُ َ خ ْ ١ م ش ٌ َ ى ُ ْ ُ ا ِ ْ ْ و ُ ْ ٕ ز ُ ْ ُ ُ ِ ْ ؤ ِ ِ ٕ ١ َۚ َ ٓ

Medyen‟e de kardeşleri Şuayb‟ı (yollamıştık). Demişti ki: “Ey kavmim! Allah‟a ibadet/kulluk edin. Sizin O‟ndan başka (ibadeti hak eden) bir ilahınız yoktur. Şüphesiz ki size Rabbinizden apaçık bir mucize geldi. Ölçü ve tartıyı tam tutun. İnsanların eşyalarını (değerini düşürerek) eksiltmeyin. (Allah) yeryüzünü düzenledikten sonra orada bozgunculuk yapmayın. Şayet inanmışsanız bu sizin için en hayırlı olandır.” (7/A'râf, 85)

3.TEVHİD ALLAH’A VERİLEN SÖZDÜR

ََْ ْ ٰ ُْ َُ َْ َََََُْٰٓۚ َُُُٰۜ َََُُْْۚ ْٰ َََُّّْٰ
ٚاِر ا َخز سثُّ َه ِٓ َثَٕٟٓ ادََ ِٓ ظٙٛس ُِ٘ ر ّسَّ٠زُٙ ٚاشٙذَُُ٘ َعٍٝ أف ِغُٙ اٌ ْغ ُذ ثشثّىُ لبٌٛا َثٍٝۛ شَٙذَٔبۛ اْ رمٌٛٛا ٠َ َْٛ اٌ ِم١ّ ِخ أِب وٕب َعٓ ٘زا غَب ِف١ٍ َٓ

َََََََََُُِِِِِِْْْْْۚ (Hatırla!) Hani Rabbin Âdemoğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendilerine şahit tutarak: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Demişlerdi ki: “Evet! (Sen bizim Rabbimizsin!) Şahit olduk.” (Bu,) Kıyamet Günü: “Biz bundan habersizdik.” dememeniz içindir. (7/A'râf, 172)

4.TEVHİD İSRAİLOĞULLARINDAN ALINAN SÖZDÜR

َُّْْْْْْٰٰٰۜ َٚاِر اَ َخزَٔب ١ِثَب َق َثَٕٟٓ اِ ْع ََٓشاء٠ ًَ َلْ رَ ْع ُجذُٚ َْ اِلْ ه َاللّٰ َٚ ِثبٌ َٛا ٌِذَ ٠ْ ِٓ اِ ْد َغبٔاب َٚ ِرٞ اٌمُ ْش ٰثٝ َٚاٌ ١َزَب ِٰٝ َٚاٌ َّ َغبو١ ِٓ َٚلٌُُٛٛا ٌٍَِّٕب ِط ُد ْغٕاب َٚاَل١ ُّٛا اٌ َّصٍٛحَ َٚارُٛا اٌ َّضوٛحَ

ثَُُّر١ٌَََّْٛزُُْاَِّلْل١ٍَالَِْٕىَُُْٚأَْزُُُِْْعِش ُظَْٛ (Hatırlayın!) Hani biz İsrailoğullarından: “Yalnızca Allah‟a ibadet edin, anne babaya, yakın akrabaya, yetimlere ve miskinlere/ihtiyaç sahibi yoksullara iyilik yapın. İnsanlara güzel söz söyleyin. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı

verin.” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç (büyük çoğunluğunuz) sözünüzden döndünüz ve hâlâ yüz çevirmeye devam etmektesiniz. (2/Bakara, 83)

5.TEVHİD MİZANDA AĞIR GELEN SÖZDÜR

Abdullah bin Amr bin As Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi:

“Kıyamet günü bütün yaratıkların duyacağı biçimde ümmetimden bir adam (hesaba) çağrılır ve onun için (günahlarının yazılı olduğu) doksan dokuz sicili (yani büyük defter açılıp) yayılır. Her defter gözün görebildiği kadar uzundur. Sonra Allah (Azze ve Celle) (o kula):

“Bu sicillerde yazılı (günahlardan) bir şey inkar eder misin?” buyurur.

Kul, “Hayır, ya Rabbi!” der, sonra yüce Allah (ona) :
“(Kulların sevaplarını ve günahlarını) kaydedip tutan yazıcı melekler sana haksızlık ettiler mi?” buyurur. “Hayır, ya Rabbi!” der. Sonra Allah (Azze ve Celle):
“Şu (kadar günahları) na karşılık bir iyiliğin (yani hayrın) var mı?” diye sorar.

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

Bunun üzerine adam büyük bir korkuya kapılarak (telaşından): “Hayır, (hiçbir iyi amelim yok!)” diyecek.

Sonra Allah (Azze ve Celle): “Bilakis (vardır). Şüphesiz katımızda senin birtakım iyi amellerin bulunur ve şüphesiz bugün sana hiçbir zulüm yoktur!” buyurur.

Sonra o adam için bir kart çıkarılır. Onda “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve

resûlühû” yazılıdır. (Yani dilimle söyler kalbimle de tasdik ederim ki, Allah’tan başka ibadete ve tapınmaya layık hiçbir ilah yoktur ve yine dilimle söyler kalbimle de tasdik ederim ki, Muhammed Aleyhisselâm Allah’ın kulu ve

resûlüdür.)
Sonra adam der ki:

“Ya Rabbi, şu (koskoca) büyük defterler yanında bu kağıt nedir?” Allah (cc) (ona):
“Şüphesiz sana zulüm edilmeyecek.” buyurur. Sonra siciller yani günahlarının yazıldığı büyük defterler terazinin

diğer kefesine konulur ve tartılır. Büyük defterler hafif, o kağıt parçası ise ağır gelir.”

Bütün güzel ameller kıyamet günü mizanda tartılsa “Lâ ilâhe illallah” kelimesinden daha ağır gelmez. Tirmizi/2639, İbn Mace 4300, Ahmed 11/571.

Diğer hadis ise: Ebu Derda Radiyallahu anhu Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle rivayet etmiştir:

“Kıyâmet günü, mü'minin mizanında güzel ahlâktan daha ağır basan bir şey yoktur.” Ebu Davud 4799, Tirmizi 2002.

6.TEVHİD ŞAHİTLİKTİR

İslama giriş şartı olan kelime i şehadettir kişi bu sözü söylediğinde islama girmiş olur. Şayet kişi tevhidini bozan bir amel işlerse onun şahitliği nasıl kabul olur?

7.TEVHİD ALLAH’IN KULLARI ÜSTÜNDEKİ HAKKIDIR

Muaz bin Cebel radiyallahu anh diyor ki:
“Rasulullah’ın sallahu aleyhi vesellem bindiği merkebin terkisinde bulunuyordum. Bana dedi ki:

‘Ey Muaz! Allah’ın kulları üzerindeki ve kulların da Allah üzerindeki hakkı nedir, biliyor musun?‘ Dedim ki: ‘Allah ve Rasulü daha iyi bilir.‘
Buyurdular ki:

‘Allah’ın kulları üzerindeki hakkı: Yalnız O’na ibadet etmeleri ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakkı
ise, kendisine hiçbir şeyi ortak koşmayan kullarına azap etmemesidir.‘ Dedim ki:

‘Ey Allah’ın Rasulü! Bunu herkese müjdeleyeyim mi?‘ Buyurdu ki:

‘Hayır, müjdeleme! Sonra buna güvenirler (salih amelleri terkederler).‘“ (Buhari ve Müslim)

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

8.TEVHİD ALLAH RASULÜ (SAV)’İN MUAZ’A TAVSİYESİDİR

onları önce, Allahtan başka ilâh olmadığına ve benim Allahın Resûlü olduğumu tasdîke da'vet et.

9.TEVHİD ALLAH RASULÜ (SAV)İN VASİYETİDİR

İbni Mesud ra d.yor ki;
‘’üzerinde rasulullahın mührü bulunan vasiyeti görmek isteyen şu ayetleri okusun:

َََُْْ َََُُُُُّْْۜ َََََََُُُُْْۚٓۜ ََََُُْْۚ َ لً ر َعبٌ ْٛا ار ًُ َِب َد َّش َ َسثُّى ُْ َعٍ ١ْى ُْ الْ رش ِشوٛا ِثٗ شَ ١ْـًٔب َٚ ِثبٌ َٛا ٌِذَ ٠ْ ِٓ اِ ْد َغبٔاب َٚلْ رمزٍٛا ا ْٚلْدَو ُْ ِٓ اِ ِْلَ ٍق َٔ ْذ ُٓ َٔ ْش ُصلى ُْ َٚاَّ٠ِبُ٘ ُْ َٚلْ رم َش ُثٛا اٌف َٛا ِد َش َِب ظ َٙ َش

ِْٕٙبِٚبَثطََََۚٓٚلْرَْمزٍُُٛاإٌَّْفظاٌَّزٟ َدَّشَ هُاللّٰاَِّلْثبٌَْذُّۜكٰرٌِىُُٚ هص١ىُُثٌَٗعٍَّىُُرَْعِمٍَُْٛ ََََََََِِِْْْ

De ki: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldıklarını size okuyayım. Hiçbir şeyi O‟na ortak koşmayın, anne babaya iyilikte bulunun, fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin, sizi de onları da biz rızıklandırmaktayız. Fuhşiyatın açığına da kapalısına da yaklaşmayın. Hak olmadıkça Allah‟ın haram kıldığı nefsi öldürmeyin.” (Allah) akledesiniz diye size bunları emretti. (6/En'âm, 151)

ََٚلْرَْمَشُثٛا َِب َيا١ٌَْز١ُِاَِّلْ ِثبٌَّزٟ ِ٘ َٟاَْد َغ ُٓ َدزهٝ ٠َْجٍُ َغاَشُذََُّٖۚ َٚاَْٚفُٛااٌْى١َْ ًَ َٚا١ٌَّْضا َْ ِثبٌِْم ْغ َِۚػ َلُْٔىٍَِّ ُفَْٔف اغباَِّلْ ُٚ ْع َعَٙب َٚاِرَالٍُْزُُْفَب ْعِذٌُٛا ٌََْٚٛوَب َْرَالُْشٰث َۚٝ

ٚ ث ع ْ ٙ ِ ذ هاللّٰ ا َ ْ ٚ ف ُ ٛ ُۜ ا ٰ ر ِ ٌ ى ُ ُ ٚ هص ١ ى ُ ُ ث ٗ ٌ َ ع ٍ َّ ى ُ ُ ر َ ز َ و َّ ش ٚ َ ْ ََََُِِِْْْ

“Ergenliğe ulaşıncaya dek yetimin malına yalnızca güzellikle yaklaşın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle yerine getirin. Hiç kimseye gücünden fazlasını yüklemeyiz. Akrabanız dahi olsa söz söylediğinizde adil olun. Allah‟a (verdiğiniz veya O‟nun sizden aldığı) sözlere bağlılık gösterin.” (Allah) öğüt alasınız diye size bunları emretti. (6/En'âm, 152)

َٚاَ َّْ ٰ٘زَا ِص َشاغٟ ُِ ْغزَم١ اّب فَبرَّ ِج ُعٛ َۚ ُٖ َٚ َلْ رَزَّ ِج ُعٛا اٌغُّ ُج ًَ فَزَفَ َّش َق ِثىُ ُْ َع ْٓ َعج١ ٍِ ُۜٗ ٰر ٌِىُ ُْ َٚ هص١ىُ ُْ ِثٗ ٌَ َعٍَّىُ ُْ رَزَّمُٛ َْ İşte bu benim dosdoğru yolumdur. Ona uyun. Onun dışındaki yollara uymayın. Yoksa sizi (Allah‟ın dosdoğru

olan) yolundan saptırırlar. Korkup sakınasınız diye bunu size emretti. (6/En'âm, 153)

10.TEVHİD KİTAP EHLİNİN DAVET EDİLDİĞİ ORTAK SÖZDÜR

Mu'âz bin Cebel, Yemen'de vâlilik yapmak, halka İslâmiyeti anlatmak, Kur'ân-ı kerîmi öğretmek ve Yemen

ülkesinde toplanan zekât mallarını vazîfelilerden teslim almak ve onların arasındaki ihtilafları çözüp hükme

bağlamak üzere Yemen'e gitmek için hazırlandı. Yola çıkmadan önce Peygamberimiz ona şöyle buyurdu:

- Sen ehl-i kitaptan ya'nî Yahûdîlerden ve Hristiyanlardan bir kavimle karşılaşacaksın. Onların yanına varınca,

page4image64269696

Eğer bunu kabûl ederlerse, onlara, Allahü teâlânın beş vaki t namazı farz kıldığını haber ver. Bunu da yaptıkları

page4image64269904

takdirde, Allahü teâlânın, zenginlerin fakirlere zekât vermesini emrettiğini bildir.

page4image64270112

Bunu da kabûl ederlerse, zekât alırken sakın mallarının sadece en iyilerini seçme! Mazlumun âhını almaktan

page4image64270320

çekin. Çünkü Allahü teâlâ mazlumun duâsını hemen kabûl eder.

َُْْْ َْىَ ْ َُْْاُْاه ُْْ ْا ا ُْْاَْاُْ هِۜ ْوْ

قل يا اهل الكتاب تعالوا ِالٰ كلمة سوا ٍء بيننا وبينكم الَّ نعبد ِالَّ اللّٰ ولَّ نشك به ًَْٔا ولَّ َتَِ بعُنا بعُا اْبابا ِْ ُوِ ا ِللّٰ َِاِ تولوا َُُُِِْاٍُُِْ ِِ۪ ِ ِِ

َقولوااَهدوا ِباناِسِلمو46ِ

De ki: “Ey Ehl-i Kitap! Gelin sizinle bizim aramızda ortak bir kelimede buluşalım: Yalnızca Allah’a ibadet edelim, hiçbir şeyi O’na ortak koşmayalım, (Allah’ı bırakıp da) birbirimizi Allah’ın dışında rabler edinmeyelim.” Şayet yüz çevirirlerse deyin ki: “Şahit olun ki biz Müslimlerdeniz/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kullardanız.” (ALİ İMRAN 64)

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

page5image63985760

3.TEVHİDİ YERİNE GETİRMENİN ŞARTLARI

1.ŞART: TAĞUTU İNKAR ETMEK

Tağudu reddetmek, imanın olmazsa olmazı kelime i tevhidin ilk şartıdır. Bunun delili şu ayeti kerimedir;

َََََََُّّْْْْْْٓۚ َََََُْْْْْٰۜ لْ ا ِ و ش ا ٖ ِف ٟ ا ٌ ذ ٠ ٓ ل ذ ر َج ١ َّ َٓ ا ٌ ُّش ش ذ ُ ِ ِ َٓ ا ٌ غ َ ٟ ف ّ ٓ ٠َ ى ف ْش ث ب ٌ ط ب غ ُ ٛ ِد ٚ ٠ُ ْؤ ِ ِ ٓ ث ب هللّٰ ف م ِذ ا ْع ز ّْ َغ َه ث ب ٌ ع ْش ٚ ِح ا ٌ ٛ ث م ٝ لْ ا ٔ ِف ص ب َ ٌ ٙ ب ٚ ه ُاللّٰ َع ّ ١ م َع ٍ ١ ُ ََِ ََِِِِّ َََََُُِۗ م

Dinde zorlama yoktur. Rüşd/Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. Her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve Allah‟a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan Kelime-i Tevhid‟e) tutunmuş (ve İslam dinine girmiş) olur. Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi‟, (her şeyi bilen) Alîm‟dir. (2/Bakara,256)

Ayette Allah (swt) sapasağlam kulpa yapışabilmek için iki şart sayıyor;

Tağudun inkar edilmesi

Allah‟a iman edilmesi

Allah rasulu (sav) tağudu inkar şartına dikkat çekmiş ve şöyle buyurmuştur;

„‟kim lailahe illallah der ve Allah‟ın dışında ibadet edilenleri inkar ederse onun canı ve malı haram olmuştur.Hesabıda Allah‟a aittir.

Başka bir hadiste Allah rasulu (sav) şöyle buyuruyor;

„‟İslam beş şey üzere bina edilmiştir. Allah‟a ibadet edip O‟nun dışında ibadet edilenleri inkar etmek, namazı kılmak, zekatı vermek, hacca gitmek ve ramazan orucu tutmak‟‟

2.ŞART: BU KELİMEYİ İLİM ÜZERE SÖYLEMEK

Kelime-i tevhid sadece ağızla tekrarlanan ve anlamını bilmeden söylenen boş bir sözden ibaret değidir. Böyle olması sahibine bir fayda sağlamaz. O ilim ve basiret üzere söylenip şartları yerine getirilirse sahibine fayda verecektir. Allah (swt) kulllarından bu şekilde söylemeyi istemştir:

َََََّٰٓ َََُّْْْۜ فَبْعٍُْأَُّٗلْاٌَِٗاِلْ هُاللَّٰٚاْعزَْغِفْشٌِزِْٔجَهٌٍَُِّْٚؤ١ََِٕٓٚاٌُّْؤَِٕبِدَٚه٠َاللُّْٰعٍُُِزَمٍََجىََُُِْٚث٠ٰٛىُُْ

Bil ki şüphesiz, Allah‟tan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. Kendi günahların, mümin erkek ve mümin kadınların (günahları) için bağışlanma dile. Allah, dolandığınız yeri de konakladığınız yeri de bilir. (47/Muhammed, 19)

Ayette Allah (swt) Peygamber (sav)’den bu kelimeyi ilim üzere söylemesini ve idrak etmesini ister. Bu ayette anlaşılan şudur; ilim üzere bu kelimeyi söylemek lailahe illallahın şartarındandır.

Tevhid ile amel edilebilmesi için ilim şarttır. İnsanın bilmediği bir şeyle amel etmesi imkansızdır. Sahabenin ilk yaptığı şey önce imanı öğrenmek daha sonra onunla amel edilecek şeyleri öğrenmek ti. Cündeb ibni Abdullah (ra) şöyle der;

‘’Biz Rasullullah ile beraber gençlerdik. Önce imanı öğrenirdik sonra Kuranı... ne zamanki Kuranı öğrendik onunla imanımız arttı.’’

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

Kelime i şehadetin içerisindeki şehadet ederim lafzıda ilim şartına delalet eder. İ nsanın bilmediği şeye şehadet etmesi mümkün değildir.

3.ŞART: BU KELİMEYİ ŞEK VE ŞÜPHEYE KAPILMADAN YAKİNEN SÖYLEMEK

Kelime-i tevhidin insana fayda sağlaması için şek ve şüphelerden uzak yakın ile söylenmesi lazımdır.

َّْ َّٰ ََُ َ َُْ َُُٰۜ۬ٓ ُ أِّب اٌّ ْؤ ُِٕٛ َْ اٌز٠ َٓ إُِٛا ثب هللّٰ ٚس ُعٛ ٌِٗ ثُ ٌُ ٠َ ْشرب ُثٛا ٚ َجبَ٘ذُٚا ثب ِْٛا ٌُِٙ ٚأف ِغُٙ فٟ َعج١ً هاللّٰ اٌٚ ِئ َه ُُ٘ اٌ َّصب ِدلٛ َْ

َُ َََََََُِِِِِِِّْْْ Müminler ancak o kimselerdir ki; Allah‟a ve Resûl‟üne iman etmiş, sonra da şüpheye düşmeden Allah yolunda

malları ve canlarıyla cihad etmişlerdir. Bunlar, sadık olanların ta kendileridir. (49/Hucurât, 15) Allah rasulu (sav) şöyle buyurmaktadır;

„‟Kim Allah‟tan başka ilah olmadığına ve benim O‟nun rasulu olduğuma şehadet ederse ve bu kelimede şüphe duymadığı halde Allah‟a kavuşursa cennete girecektir.‟‟ (müslim iman 27)

Başka bir hadiste Allah rasulu (sav) ebu Hureyre‟nin rivayet ile şöyle buyurmaktadır;
„‟bu duvarın arkasında lailahe illallah‟ı yakinen söyleyenleri cennetle müjdele‟‟ (müslim iman 37)

4.ŞART: BU KELİMEYİ DİL İLE İKRAR ETMEK

Buhari ve Müslim de geçen bir hadiste Allah Rasulu (sav) şöyle buyurmuştur;
‘’İnsanlar lailahe illallah Muhammedun rasulullah diyene kadar onlarla savaşmakla emrolundum’’

5.ŞART: BU KELİMEYİ İHLAS VE DOĞRULUK ÜZERE SÖYLEMEK

Yani bu kelimeyi söyleyen kişi sadece Allah’ın rızasını gözeterek gösteriş ve dünyevi sebeplerden uzak, doğruluk vasfıyla bu kelimeyi söylemelidir.

َِٚٓبآَُِشٚاا١ٌَِلَِّْْعُجذُٚا هَاللِّْٰخٍِص١ٌََُٓٗاٌذ٠َّٓ ُدَٕفََٓبء٠ُٚم١ّٛااٌ َّصٍٰٛح٠َُْٚؤرُٛااٌَّضٰوٛحَٰٚرٌَِهد٠ُٓاٌْم١َُِّّۜخ َََََََُُُِ

Hâlbuki onlar, ancak dini O‟na halis kılan hanifler olarak Allah‟a ibadet etmekle, namazı dosdoğru kılıp, zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. İşte dosdoğru din budur. (98/Beyyine, 5)

ا ِ َّْ ا ٌْ ُّ ٕ َ ب ِف م ١ َٓ ِف ٟ ا ٌ ذ َّ ْس ِن ا ْلْ َ ْع ف َ ًِ ِ ِ َٓ ا ٌ ٕ َّ ب َۚ ِس َٚ ٌ َ ْٓ ر َ ِج ذ َ ٌ َ ُٙ ُْ ٔ َ ص ١ اش ا Şüphesiz ki münafıklar, ateşin en alt tabakasındalardır. Sen onlar için bir yardımcı da bulamazsın. (4/Nîsa, 145)

ََََََََّّْهََُُْٰ۬ٓۜ َْ ا ِ لْ ا ٌ ز ٠ َٓ ر ب ُث ٛ ا ٚ ا ْص ٍ ُذ ٛ ا ٚ ا ْع ز ص ّ ٛ ا ث ب هللّٰ ٚ ا خ ٍ ص ٛ ا د ٠ ٕ َ ٙ ُ للّٰ ف ب ٚ ٌ ِئ َه ِ ا ٌ ّ ْؤ ِ ِ ٕ ١ َٓ ٚ َع ْٛ ف ٠ُ ْؤ ِد ه ُاللّٰ ا ٌ ّ ْؤ ِ ِ ٕ ١ َٓ ا ْج ش ا َع ظ ١ ّ ب

ََََََََُُُُُِِِِْاا
Tevbe edenler, (hatalarını) düzeltenler, Allah‟a tutunanlar ve dinlerini (içine şirk ve riya karıştırmadan) Allah‟a halis kılanlar; bunlar (münafıklarla değil), müminlerle beraberdir. Ve Allah, müminlere büyük bir ecir verecektir. (4/Nîsa, 146)

Allah rasulu (sav) şöyle buyurmaktadır;

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

‘’Kıyamet gününde benim şefaatimle en çok mutlu olacak olan kelime-i tevhidi kalbinden veya nefsinden ihlasla söyleyendir.’’ (buhari- kitabul ilim)

6.ŞART: BU KELİMENİN EHLİNİ SEVİP, DÜŞMANLARINA BUĞZETMEK

ََُّّْ َََُّٰٓ ِٚ َٓإٌبطِ ٠ْٓز ِخز ِ ْٓدُْٚاللّٰأَذاداا ٠ُ ِذُّجَُٛٔٙ َو ُذ ّت ُۜاللّٰٚاٌز٠ َٓإِٛااَ َشذُّ ُدًّجب هُۜللّٰ٠ٌٛٚشٜ

ََّ َََََِِْٓ َََِّْهَُِْ ََُِّْهَِ ََْ َََِِْ

اٌز٠ َٓ ظٍّٛا ار ٠شٚ َْ اٌعزاة اْ اٌمٛحَ هللّٰ ج١ّعب ٚاْ اللّٰ َشذ٠ذُ اٌعزاة ََََََُِِّْاَهََِ

(Tüm bu gerçekleri bilmelerine rağmen) insanlardan öylesi vardır ki; Allah‟ın dışında birtakım varlıkları Allah‟a denkler/ortaklar edinir de onları Allah‟ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah‟a olan sevgisi ise çok daha kuvvetlidir. O zalim olanlar azabı gördüklerinde kuvvetin tamamının Allah‟a ait olduğunu ve Allah‟ın çetin bir azap sahibi olduğunu anlayacaklardır. (2/Bakara, 165)

İman edenler tevhidlerinin gereği olarak Allah’ı herşeyden çok severler. Müşrikler ise Allah (swt) ile birlikte başka varlıkları sevgide eşit gördükleri için cehennemde çekişirler;

Orada birbirleriyle tartışarak diyecekler ki: (26/Şuarâ, 96)
“Allah‟a yemin olsun ki, bizler apaçık bir sapıklık içindeydik.” (26/Şuarâ, 97)

ل َ ب ٌ ُ ٛ ا َٚ ٘ ُ ُْ ف ١ َٙ ب ٠َ ْخ ز َ ِص ُّ ٛ َْ

رَبهللّٰاِْوَُّٕبٌَفٟ َظَلٍَيِج١ٓ ٍُِ

ا ِ ْ ر ٔ ُ َغ ّ ٛ ٠ ى ُ ُ ث ش ّة ا ْ ٌ ع ب ٌ َ ّ ١ َ ٓ ََِِْ

“Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi olan Allah‟a denk tutmuş (O‟nu sever gibi sizi sevmiş, O‟ndan korkar gibi sizden korkmuş, O‟na yönelir gibi size tevbe vermiş, O‟ndan medet umar gibi sizin himmetinize sığınmış ve O‟nun otoritesine boyun eğer gibi sizin yasalarınıza boyun eğmiştik).” (26/Şuarâ, 98)

İbni kayyım (rh) bu ayeti açıklarken şöyle der; ‘’malumdur ki onlar, Allah ile diğer varlıkları yaratma ve rızık vermede eşit görmemişlerdi. Onların eşit görmesi sevgideydi. Diğer varlıkları Allah’ı sever gibi sevmişlerdi.

Daha sonra Rasullullah (sav)’in sevgisi gelir. Onun sevgisi Allah’a olan imanın gereği ve Kelime-i Tevhidin ikinci kısmı olan Muhammedun Rasulullah buyruğunun gereğidir.

لًُْاِْوَبَْٰاَثَٓبُ۬ؤوُُٚاَْثََٕٓبُ۬ؤوُُٚاِْخٛأُىُُٚاَْصٚاُجىَُُٚعش١شرُىُُٚاَِْٛاٌۨمياْلزَشْفزَُّٛ٘بِٚرَجبسحمرَْخشََْْٛوََغبدََ٘بَِٚغبِوُٓرَْش َظََْٛٔٓٙباََدَّتا١ٌَِْىَُُِٓ هاللّٰٚسُعٌِٛٗ ََََََََََََُْْْْْ ََ َ ََِْ

َ ٚ ِ ج َ ٙ ب ٍ د ف ٟ َ ع ج ١ ِ ٍ ٗ ف َ ز َ َ ش ث َّ ُص ٛ ا َ د ز ه ٝ َ ٠ ك ْ ِ ر َ ٟ ه ُاللّٰ ِ ث ب َ ْ ِ ِ ش ُۜ ٖ َ ٚ ه ُاللّٰ َ لْ َ ٠ ْ ٙ ِ ذ ٞ ا ْ ٌ م َ ْ ٛ َ َ ا ْ ٌ ف َ ب ِ ع م ١ َ ٓ

De ki: “Şayet babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, elinize geçen mallar, zarara uğramasından korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler; size Allah‟tan, Resûl‟ünden ve O‟nun yolunda cihaddan daha sevimli olursa, Allah‟ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah, fasıklar topluluğunu hidayet etmez.” (9/Tevbe, 24)

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

Allah Rasulu (sav) bir hadiste şöyle buyuruyor;

„‟nefsim elinde olan Allah‟a kasem ederim ki, hiçbiriniz ben ona babasından, evladından ve tüm nsanlardan daha sevimli olmadıkça iman etmiş olmaz‟‟(buhari iman 14)

Bu kelimenin ehli olan müminleri sevmek, onlara iman bağıyla bağlanmak da bu şarta dahildir. Kendi için istediğini kardeşi için de isteyecek, onun derdiyle dertlenecek, müslüman kardeşini annesi babasıda olsa müşriklere tercih edecektir.

Allah Rasulu (sav) şöyle buyuruyor;

„‟hiç biriniz kendiniz için arzu ettiğinizi kardeşiniz için de arzu etmedikçe iman etmiş olmaz.‟‟ (buhari kitabul iman)

أَِّ َّب َٚ ُّ١ٌِىُ ُ ه ُاللّٰ َٚ َس ُعٌُُٛٗ َٚاٌَّز٠ َٓ ٰا َُِٕٛا اٌَّز٠ َٓ ٠ُم١ ُّٛ َْ اٌ َّصٍٰٛحَ َٚ ٠ُ ْؤرُٛ َْ اٌ َّض ٰوٛحَ َُٚ٘ ُْ َسا ِو ُعٛ َْ

Sizin dostunuz ancak Allah, Resûl'ü, namazı kılıp zekâtı veren ve rükû eden mümin kimselerdir. (5/Mâide, 55)

ٚ ِ ْ ٓ َ ٠ ز َ ٛ َّ ي ه َاللّٰ ٚ س ُ ع ٛ ٌ َ ٗ ُ ٚ ا ٌ َّ ز ٠ َ ٓ ٰ ا ِ ٕ ُ ٛ ا ف َ ب ِ َّ ْ ِ د ْ ض َ ة ه اللّٰ ٘ ُ ُ ا ْ ٌ غ َ ب ِ ٌ ُ ج ٛ َ ْ َََََََ ُِ

Kim de Allah‟ı, Resûl‟ünü ve müminleri dost edinirse şüphesiz ki Allah‟ın taraftarları, kesinlikle üstün gelecek olanlardır. (5/Mâide, 56)

َََََُُُّْْ ََُُّْْ َ َْ ُۜا َُ ا َ َ د ِ غ ْ ج ز ُ ا ْ ر ز ش و ٛ ا ٚ ٌ َّ ّ ب َ ٠ ْ ع ٍ ُ ه ُاللّٰ ا ٌ ز ٠ َ ٓ َ ج ب ٘ َ ذ ُ ٚ ا ِ ِ ٕ ى ُ ٚ ٌ ُ َ ٠ ز ِ خ ز ٚ ا ِ ِ ٓ د ُ ٚ ْ ه اللّٰ ٚ لْ س ُ ع ٛ ِ ٌ ٗ ٚ لْ ا ٌ ّ ْ ؤ ِ ِ ٕ ١ َ ٓ ٚ ٌ ١ َ ج خ ٚ ه ُاللّٰ َ خ ج ١ م ش ث ّ ب ر ْ ع ّ ٍ ٛ َ ْ

ََِْْ َْْ َََََََُِِِ

Yoksa siz, Allah‟ın aranızdan cihad edenleri; Allah‟tan, Resûl‟ünden ve müminlerden başkasını sırdaş edinmeyenleri açığa çıkarmadan, (kendi hâlinize) terk edileceğinizi mi sandınız? Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (9/Tevbe, 16)

Bu kelimeyi ve ehlini sevmek, bu kelimenin düşmanı olan başta tağutlara, müşriklere ve ehli kitap olan hristiyan ve yahudilere buğzetmeyi, onları dost tutmamayı gerektirir.kafirleri dost edinenlerle alakalı birçok ayet mevcuttur. Allah (swt) şöyle buyuruyor;

اَُّْْاْااآَْ َْْۚاْْٰااا ا ََّٓاْاَُّْٰوّ اْ ا لَياتِخِذالمؤِمىونالكاِف۪ريهاْوِلياااءِمهُدونالمؤِم۪ىيهاوامهيافاعْلذِلكفلْياسِمه ِاللّ۪فشياشاءاِلَانتتوواِمىُمتُويۜ اوُياذِذكمُاللّوفاسهُاواِلى ِاللّ

ُُُُُِْْٰٰٰ
ا ْل ام ۪صي ُر

Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesinler. Kim de böyle yaparsa onunla Allah arasında

(İslam ve iman adına) hiçbir bağ kalmamıştır. (Canınıza, malınıza, namusunuza vb. zarar verecekleri endişesiyle) onlardan korkup sakınmanız hâlinde (sözlerinizle onlara dostmuş gibi görünmeniz) müstesna.

(Bu ruhsatı bahane ederek olur olmadık yerlerde taviz verir ve kâfirlerle dostluk kurmaya yeltenirseniz) Allah, sizi kendi nefsinden sakındırır (O’ndan korkmanızı emre der). Dönüş Allah’adır. (ali imran 28)

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

page9image65961408

ََََََََََُُّّّّْْٰٓۢۜ
َٓ٠َباُّ٠ َٙباٌز٠ َٓا َُِٕٛالْرَز ِخزٚاا١ٌَ ُٙٛدَ َٚإٌَّ َصبٰسٜآَ١ٌَِْٚب َء َث ْع ُع ُُْٙآَ١ٌَِْٚب ُء َث ْع ٍُۜط َٚ َِ ْٓ ٠َزٌََٛ ُُْٙ ِْٕىُُْفَبَُِّٔٗ ِْٕ ُُْٙاِ َّْ هَاللّٰلْ ٠َِْٙذٞاٌمَْٛ َاٌظب١ٌِّ َٓ

Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden her kim onları dost edinirse muhakkak ki o da onlardandır. Şüphesiz ki Allah, zalimler topluluğunu hidayet etmez. (5/Mâide, 51

ٚ ٌ َ ْٛ و َ ب ٔ ُ ٛ ا ٠ُ ْؤ ِ ِ ٕ ُ ٛ َْ ث ب هللّٰ ٚ ا ٌ ٕ َّ ج ٟ ٚ َِٓ ب ا ُ ْٔ ض َي ا ِ ٌ َ ١ْ ِٗ ِ ب ا ر َّ َخ ز ُ ٚ ٘ ُ ُ ا َ ْٚ ٌِ ١َ َٓ ب ء ٚ ٰ ٌ ِى َّٓ و َ ث ١ ش ا ِ ِ ْٕ ٙ ُ ف َ ب ِع م ُ ٛ َْ َ َََِِِِِّ َ ََْ اُْ

Şayet Allah‟a, Nebi‟ye ve ona indirilene inanmış olsalardı onları dost edinmezlerdi. Fakat onların çoğu fasıklardır. (5/Mâide, 81)

ََ ْْٰ َََََََََُُُُْٰٰٓٓۜٓ لْرَجذُلِْٛب٠ُْؤَُِْٕٛثبهللّٰٚا١ٌََْٛالِْخشَٓ٠ُٛادَُِّْْٚٓ ََٓدبدَّ هَاللّٰٚسُعٌٌُْٛٗٚٛوَبُٔٛااَثَٓبءُُ٘اْٚاْثَٕبءُُ٘اْٚاِْخٛأَُٙاْٚ َعش١شرَُٙاٌِ۬ٚئَهوَزََتفٟلٍٛثُٙالْ٠ّبَْ

ِاََََََََََُُِِِِْْْْ َُِِ

َ ََََُُّْْْْْۜ ُۜ ْ َََََُُُّْْْٰۜ۬ٓۜٓ ْْ ٚ ا ٠ َّ ذ َ ٘ ُ ُ ث ش ٚ ح ِ ِ ٕ ٗ ُ ٚ ٠ُ ذ ِخ ٍ ٙ ُ َج ٕ ب ٍد ر ْج ش ٞ ِ ِ ٓ ر ْذ ِز ٙ ب ا لْ ٔ ٙ ب س َخ ب ٌِ ذ ٠ َٓ ف ١ ٙ ب س ظ ٟ ه ُاللّٰ َع ٕ ٙ ُ ٚ س ُظ ٛ ا َع ٕ ٗ ُ ا ٚ ٌ ِئ َه ِد ض ُة هاللّٰ ا لْ ا ِ ِْد ض َة هاللّٰ ٘ ُ ُ ا ٌ ّ ف ٍِ ُذ ٛ َْ

ٍََُُِْْ ََُ َََََُِْ ِ ُُِ

Allah‟a ve Ahiret Günü'ne iman eden bir topluluğun -babaları, oğulları, kardeşleri, aşiretleri dahi olsa- Allah ve Resûl'ü ile sınırlaşan insanlara sevgi beslediğini göremezsin. Bunlar, (Allah‟ın) kalplerine imanı yazdığı ve onları kendinden bir ruhla desteklediği kimselerdir. Onları altından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennete sokar. Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da (Allah‟tan) razı olmuşlardır. Bunlar, Allah‟ın taraftarlarıdır. Dikkat edin! Hiç şüphesiz Allah‟ın taraftarları, galip gelecek olanlardır. (58/Mücadele, 22)

7.ŞART: BU KELİMENİN GEREKLERİYLE AMEL ETMEK

İslamdinisöylemdenziyadepratiğeönemverendindir.Kuran-ıkerimiincelediğimizdebaştansonaAllah(swt) imanı anlattığı ayetlerde imanla birlikte ameli de zikretmiştir. Ehli sünnet amelin imandan olduğunu vurgulamışlardır. Amel ve iman ayrılmaz bir bütündür.

٠َٚمٌُُٛٛ َْ ٰإَِّبثب هللّٰٚثبٌَّش ُعٛيٚاَغَْعَٕبثُُ ٠َزٌَٛهٝفَش٠ مك ُِْٕٙ ِْٓ َثْعِذ ٰرٌَُِۜهَِٚٓباٌَُِٰ۬ٚٓئ َهثبٌّْْؤ١ِٕ َٓ ََََََََُُِِِِِّْ

“Allah‟a ve Resûl‟e iman ve itaat ettik.” derler. Sonra onlardan bir grup (bu sözlerinin) ardından yüz çevirir. Bunlar mümin değillerdir. (24/Nûr, 47)

Allah bu ayette iman ve itaat ettik dedikten sonra itaatten yüz çevirenlerin imanını yalanlamıştır.

8.ŞART: TEVHİD ÜZERE ÖLMEK

يآَااايُّاماالَّ۪ذياهٰاامىُوااتَّوُوااللّ احَّقتُوااِت۪هاوالَتاموتَُّهاَِّلَاوااْوتُمْسِلموان ٰاُُُْ

Ey iman edenler! Allah’tan hakkıyla korkup sakının! Yalnızca Müslimler/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kullar olarak can verin.(ALİ İMRAN 102)

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

Kişinin kelime-i tevhidden faydalanabilmesi için bu kelime üzere ölmesi şarttır. Eğer ölmeden bu kelimeyi bozan bir unsur işler veya son anında bu kelimeden dönerse kendisine fayda sağlamayacaktır.

َََُُُّْْۜمٌَََََُُُّْْْْْْْْْْْْۜۚ ٠َْغـٍََٛٔه َعٓاٌشْٙشاٌَذشاَِلزبٍيف١ِٗلًِلزبيف١ِٗوج١مشٚصذ َعٓ َعج١ً هاللّٰٚوفمشثٗٚاٌّْغجِذاٌَذشاَٚاِخشاُجإٍُِِ٘ٗٗاوَجش ِعٕذَ هاللّٰٚاٌِفزَٕخاوَجشَِٓ

ََِِِٔ ََََََََََُُِِِِِِٓ

َََُُُُْْۜهُُُّْ َََُُْْْْۜ َْ ََُٰ۬ ََُْ َُّْْٰۚ اٌمز٠َلًََِْٚضا٠ٌَُْٛمبِرٍَٛٔىُْ َدز٠َُٝشدٚوُْ َعٓد٠ِٕىُْاِِْاْعزطبُعٛا٠َََِْٓٚشرِذدِٕىُْ َعٓد٠ِٕٗف١َُّذََُٚ٘ٛوبِفمشفبٌِٚئَه َدِجطذاْعَّبٌُُِْٙفٟاٌذ١َٔبَٚالِْخَشِح

َٚاٌَُِٰ۬ٚٓئَهاَ ْصَذب ُةإٌَّبَِۚسُُْ٘ف١َٙب َخبٌِذَُْٚ

Sana haram aylarda savaşmayı soruyorlar. De ki: “O ayda savaşmak büyük bir günahtır. (Ancak) Allah yolundan insanları alıkoymak, O‟nu (Allah‟ı) inkâr, Mescid-i Haram‟ın (hürmetini tanımama) ve o beldenin halkını oradan sürmek, Allah katında (haram ayda savaşmaktan) daha büyük bir günahtır. Fitne/şirk, öldürmekten daha beterdir.” Şayet güç yetirirlerse, sizi dininizden döndürünceye dek sizinle savaşırlar. Sizden her kim dininden döner ve kâfir olarak can verirse, onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Bunlar, ateşin ehlidir ve orada ebedî kalacaklardır. (2/Bakara, 217)

Kişi Kelime-i Tevhidi diliyle söyler, tağutları inkar eder, bu kelimeye sadakat ve ihlasla yapışır, bu kelimenin ehlini sevip düşmanlarına buğzederek, gerekleriyle amel edip, son anında bu kelime üzere ölürse işte o zaman cennete girer.

Yoksa bu şartları gözardı ederek sadece dil ile söylemenin insanı kurtaracağını söylemek, namazı abdestsiz, kıbleye dönmeden ve avret yerlerini kapatmadan kılan insanın namazının, fayda vereceğini söylemek gibi olur.

4.TEVHİD EHLİNİN DURUMU

1.MİZANDA TERAZİ AĞIR BASAR

Abdullah bin Amr bin As Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem

şöyle dedi:

“Kıyamet günü bütün yaratıkların duyacağı biçimde ümmetimden bir adam (hesaba) çağrılır ve onun için (günahlarının yazılı olduğu) doksan dokuz sicili (yani büyük defter açılıp) yayılır. Her defter gözün görebildiği

kadar uzundur. Sonra Allah (Azze ve Cell e) (o kula):
“Bu sicillerde yazılı (günahlardan) bir şey inkar eder misin?” buyurur.
Kul, “Hayır, ya Rabbi!” der, sonra yüce Allah (ona):
“(Kulların sevaplarını ve günahlarını) kaydedip tutan yazıcı melekler sana haksızlık ettiler mi?” buyurur.

“Hayır, ya Rabbi!” der. Sonra Allah (Azze ve Celle):
“Şu (kadar günahları) na karşılık bir iyiliğin (yani hayrın) var mı?” diye sorar.
Bunun üzerine adam büyük bir korkuya kapılarak (telaşından): “Hayır, (hiçbir iyi amelim yok!)” diyecek.

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

Sonra Allah (Azze ve Celle): “Bilakis (vardır). Şüphesiz katımızda senin birtakım iyi amellerin bulunur ve şüphesiz bugün sana hiçbir zulüm yoktur!” buyurur.

Sonra o adam için bir kart çıkarılır. Onda “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû” yazılıdır. (Yani dilimle söyler kalbimle de tasdik ederim ki, Allah’tan başka ibadete ve tapınmaya layık hiçbir ilah yoktur ve yine dilimle söyler kalbimle de tasdik ederim ki, Muhammed Aleyhisselâm Allah’ın kulu ve

resûlüdür.)

Sonra adam der ki:
“Ya Rabbi, şu (koskoca) büyük defterler yanında bu kağıt nedir?” Allah (cc) (ona):

“Şüphesiz sana zulüm edilmeyecek.” buyurur. Sonra siciller yani günahlarının yazıldığı büyük defterler terazinin diğer kefesine konulur ve tartılır. Büyük defterler hafif, o kağıt parçası ise ağır gelir.”

Bütün güzel ameller kıyamet günü mizanda tartılsa “Lâ ilâhe illallah” kelimesinden daha ağır gelmez.

Tirmizi/2639, İbn Mace 4300, Ahmed 11/571.

Diğerhadisise:EbuDerdaRadiyallahuanhuRasulullahSallallahuAleyhiVesellemşöylerivayetetmiştir: “Kıyâmet günü, mü'minin mizanında güzel ahlâktan daha ağır basan bir şey yoktur.” Ebu Davud 4799, Tirmizi .2002

2.YERYZÜ DOLUSU GÜNAHLA BİLE ALLAH’A KAVUŞAN BAĞIŞLANIR

Enes bin Malik radiyallahu anh dedi ki: Rasulullah aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu işittim: “Allah Teâlâ buyurdu ki: Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden umduğun sürece işlediğin günaha aldırmadan seni

bağışlarım.
Ey Âdemoğlu! Şayet günahların gökteki bulutlara kadar ulaşsa, sonra benden mağfiret (bağışlanma) dilesen seni

bağışlarım.
Ey Âdemoğlu! Eğer bana yeryüzü dolusu hatalarla gelsen, sonra bana şirk koşmadan kavuşsan, sana yeryüzü

dolusu kadar bağışlamamla gelirim.”

5.TEVHİDİ YERİNE GETİRMEYENLERİN DURUMU

1.ŞİRK İŞLEYENİN AMELLERİ BOŞA GİDER

ٌََٚمَْذاُِ۫ٚدَٟا١ٌََِْهَٚاٌَِٝاٌَّز٠َِْٓٓلَْجٍََِۚهٌَِئْٓاَْشَشْوَذ١ٌََْذَجطََّٓ َعٍََُّهٌََٚزَىَََُِّٛٔٓٓاٌَْخبِعش٠َٓ

Andolsun ki sana ve senden önceki (resûllere): “Şayet şirk koşarsan bütün amellerin boşa gider ve mutlaka hüsrana uğrayanlardan olursun.” diye vahyedildi. (39/Zümer, 65)

TEVHİD DERSLERİ 1 / TEVHİD NEDİR,ÖNEMİ VE ŞARTLARI

2.ŞİRK İŞLEYENE CENNET HARAM KILINMIŞTIR

ََََََََُّّْٓ ْ َُْۜ َُُّْْْۜ ََْ َََّْْ ٌمذوفشاٌز٠ َٓلبٌٛااِْ هَاللُّٰ٘ٛاٌّغ١ ُخاْث ُِْٓش٠َُٚلب َياٌّغ١ ُخ ٠َب َثَٕٟٓاِ ْع َٓشاء٠ ًَا ْعُجذُٚا هَاللّٰسثّٟٚسثَّىُأُِِٗٓ ٠ُششنثب هللّٰفمذ َد َّشَ هُاللّٰ َع١ٍْ ِٗاٌ َجٕخِٚك٠ُٰٚٗ

َََََََََََََََِِِْ
إٌَّبُُۜسََِٚبٌٍِظَّب١ٌَِِّْٓٓأَْ َصبٍس

Andolsun ki: “Allah, Meryem oğlu Mesih‟tir.” diyenler kâfir olmuşlardır. (Oysa) Mesih demişti ki: “Ey İsrailoğulları! Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah‟a kulluk edin. Şüphesiz ki kim Allah‟a şirk koşarsa, Allah cenneti ona haram kılar. Onun barınağı ateştir. Zalimler için yardımcı da yoktur.” (5/Mâide, 72)

Kapatmak için ESC tuşuna basın.